Nazan Bulut Arslan 01-Tem-2025 18

Konkordato Başvurularında Rekor Artış!

Günümüzün dalgalı ekonomik koşullarında işletmeler zaman zaman mali darboğazlarla karşı karşıya kalabiliyor. Nakit akışındaki bozulmalar, artan borç yükü ve azalan gelirler, şirketlerin sürdürülebilirliğini tehdit edebiliyor. İşte tam da bu noktada devreye giren mekanizma Konkordato. Konkordato, borçlarını ödemekte zorlanan ancak iflas edecek durumda olmayan şirketlerin, mahkeme gözetiminde alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını yeniden yapılandırmasına olanak tanıyan bir hukuki süreçtir.

Bu nedenle, mali sıkıntılar derinleşmeden önce konkordato seçeneğini değerlendirmek, işletmelerin hem yasal koruma altına alınmasını hem de finansal yeniden yapılanma sürecine zamanında başlamasını sağlar.

🔎Gelin konkordato verilerine bir göz atalım.

📆 2024 yılı ve 2025’in ilk 6 ayı, şirketler için ciddi bir mali alarm veriyor. Konkordato başvuruları rekor seviyelere ulaştı. Özellikle son iki yılda artan finansal baskılar, bu tabloyu açıkça gözler önüne seriyor:

🔎 Öne Çıkan Veriler:
2024 yılında:
3.497 firma konkordato başvurusunda bulundu ve 2.796'sı kabul edildi.
2024 en yüksek 486 karar (rekor)
2025 Ocak – Haziran döneminde:
2.776 firma konkordato başvurusunda bulundu ve 2.223'ü kabul edildi.
En yüksek ay: Haziran – 541 karar (rekor)

📈 Veriler, konkordato başvurularında artışların hızla sürdüğünü gösteriyor. 

🏗️ En Riskli Sektörler (01.07.2018 – 30.06.2025)

📊 En fazla konkordato başvurusu yapılan sektörler:

1️  İnşaat – 475

2️  Tekstil – 298

3️  Metal Ürün İmalatı – 105

4️  Gıda – 98

5️  Mobilya – 92

6️  Akaryakıt İstasyonları – 82

7️  Giyim – 81

8️  Tarım – 75

🧱 Özellikle inşaat sektörü, bu sürecin en kırılgan alanı olarak öne çıkıyor. Üretim ve hizmet sektörlerindeki firmalar da ciddi mali stres yaşıyor.

🗺️ En Çok Konkordato Alınan İller

📍 Bölgesel dağılım da dikkat çekici:

1️  İstanbul – 1.118

2️  Ankara – 529

3️  Kocaeli – 206

4️  İzmir – 203

5️  Bursa – 167

6️  Tekirdağ, Antalya, Denizli, Konya, Balıkesir gibi üretim merkezleri de listede

🔍 İstanbul ve çevresi başvuruların büyük kısmını oluşturuyor.

Sanayi bölgeleri ciddi risk altında.

💡 Ne Anlama Geliyor?

Artan başvurular, işletmelerin nakit ve borç yönetiminde zorlandığını gösteriyor.

Sektörel ve bölgesel riskleri önceden analiz etmek işletmeler açısından hayati.

 

📍 Sektörünüz listede mi?

 

💳 Nakit Akışı ve Alacak Risk Yönetiminde Finansal Danışmanlığın Önemi

Bir işletmenin sürdürülebilirliği yalnızca satış hacmiyle ölçülmez. Gerçek başarı, elde edilen gelirlerin zamanında tahsil edilebilmesi ve bu gelirlerin doğru şekilde yönetilmesiyle mümkündür. Bu nedenle nakit akışı yönetimi ve alacak risk yönetimi, her ölçekten şirketin hayati gündem maddeleri arasında yer almalıdır.

Ancak birçok işletme, bu kritik alanlardaki zayıflıkların farkına ancak mali sıkıntılar baş gösterdiğinde varır. İşte burada finansal danışmanlığın stratejik rolü devreye girer.

📉 Nakit Akışı ve Alacak Riski Neden Bu Kadar Önemli?

  • Satış yaptığınız halde kasanıza para girmiyorsa,
  • Alacak tahsil süreleriniz uzuyorsa,
  • Giderlerinizi karşılayacak nakit bulmakta zorlanıyorsanız;

Şirketinizin finansal dengesi tehlike altındadır.

Bu durum, sadece günlük operasyonları değil; çalışan ödemelerinden tedarikçi ilişkilerine, kredi notundan büyüme yatırımlarına kadar her şeyi olumsuz etkiler. Nakit akışındaki bozulma, domino etkisi yaratabilir.


🧩 Finansal Danışmanlık Neden Gerekli?

Finansal danışmanlık, yalnızca "rakamların takibi" değil; aynı zamanda güçlü bir finansal analiz ve strateji geliştirme sürecidir. Bu sürecin uzmanlar eşliğinde yönetilmesi, işletmenizin geleceği için kritik avantajlar sağlar.

Doğru bir finansal danışmanlık ile:

Mevcut borç yapınız analiz edilir,
Nakit akışınıza uygun projeksiyonlar hazırlanır,
Gerçekçi ödeme planları oluşturulur,
Alacak portföyünüz incelenerek risk yönetimi stratejileri geliştirilir,
Müşteri profiliniz ve ödeme alışkanlıkları değerlendirilir.

Bu adımlar sayesinde işletmenizin sadece bugünü değil, yarını da güvence altına alınmış olur.


🛡️ Alacak Riskini Yönetmek Neden Stratejiktir?

Müşterilere kredi açmak satışları artırabilir, ancak tahsil edilemeyen alacaklar, şirketin kendi borçlarını ödeyemez hale gelmesine yol açabilir. Alacak riskini kontrol etmek, satış sonrası sürecin en kritik parçasıdır.

Bu noktada danışmanlık hizmetiyle şu konularda destek sağlanır:

  • Müşteri analizleri ve segmentasyon
  • Vadeli satış risk skorlama sistemleri
  • Teminat ve güvence mekanizmalarının belirlenmesi
  • Gecikme yönetimi ve tahsilat planlaması

🔍 Sonuç: Finansal Kontrol, Plansız Büyümeden Daha Değerlidir

Nakit akışını kontrol altına alamayan hiçbir şirket sürdürülebilir büyüme sağlayamaz. Plansız büyüme, sağlıklı gibi görünse de içeride yavaş yavaş kan kaybı yaratabilir.

Bu nedenle finansal danışmanlık, sadece kriz zamanlarında değil; her dönem işletmenin karar mekanizmasının merkezinde olmalıdır.


📩 Siz de işletmenizin finansal sağlığını güçlendirmek, riskleri önceden tespit edip çözüm geliştirmek istiyorsanız; profesyonel destek almanın tam zamanı.

Finansal yolculuğunuzda yanınızdayız.
Birlikte sürdürülebilir başarıyı inşa edelim.

finansal analiz, gelir - gider, sağlık, ciro, kredi, konkordato, sektör, inşaat, tarım, nakit akışı, alacak risk yönetimi

Alacak Risk Yönetimi

0 yorum

Henüz Yorum Yapılmadı.

Yorum Eklemek İçin

Giriş Yapın

veya

Kayıt Olun

© Can Risk Yönetimi. Tüm Hakları Saklıdır. Modified from HTML Cdx  & ThmWgn